Cilt; zamana yenik düşen ve gergin görünümünü ilerleyen yaş ile birlikte kaybeden bir dokudur. Ancak bu durum kırışıklıklarla dolu bir cilde mahkum olacağınız anlamına gelmiyor. Çok uzun yıllardır mucizevi etkilerinden faydalanılan botox ve çeşitli dolgu uygulamaları sayesinde cildinizi geriye götürebiliyoruz. Kliniğimizde uygulanan botox ve dolgu teknikleri yüzünüzde neşter değmeden derin çizgilerin hafiflemesine ve olukların yok olmasını sağlamaktadır.
Botox ve Dolgu Uygulamaları
Dünyanın hemen her ülkesinde kullanılan botoxun yılan zehiri olduğu bir şehir efsanesidir. Botox botulinum bakterisinin çeşitli işlemlerden geçirilmesi sonrasında elde edilen bir toksindir.
Bu mucizevi toksin kasların gevşemesini sağlamaktadır. Cilt altındaki kasların gevşemesi, cildin kırışık görünümünün yerini pürüzsüz bir görünüme bırakmasını sağlamaktadır.
Botox uygulaması yapıldıktan sonra neticeyi net olarak görmek için 48 saat beklemek gerekmektedir. 2 gün sonra cildinizdeki değişimi hissetmeye başlayacağınız botox etkisini en net bir hafta sonra göstermektedir. Ciltte bıraktığı etkinin süresi ortalama 4 aydır. Ancak bu süre kişiden kişiye değişebilmektedir. Düzenli olarak uygulamaya mazhar olan ciltlerde botoxun etki süresi uzamaktadır.
Tıpta yaklaşık olarak 40 yıldır botox kullanılmaktadır. Bu zaman zarfından herhangi bir yan etkiye rastlanmamıştır. Bu nedenle güvenli bir ilaç olarak kabul edilmektedir.
Kalıcı dolgu maddelerinin herhangi bir reaksiyon durumunda çıkarılması güçtür! Hatta kimi durumlarda olanaksız bir hal alabilir. Bu nedenle kliniğimizde geçici dolgu maddeleri kullanılmaktadır. Son derece güvenli olan Hyaluronik asit ile Kalsiyum hidroksiapatit içerikli dolgular alerjik riski minimum düzeyde olması nedeniyle öncelikli tercihlerimiz arasında yer almaktadır. Bu dolguların etkileri bir yıla kadar uzayabilmektedir. Uygulamanın düzenli periyotlar ile tekrarlanması, etki süresini artırmaktadır.
Dolgu maddeleri özellikle yüz bölgesinde oluşan kırışıklıkların giderilmesi, oluk ve çukurluklar oluşmuş olan dokunun düzgünleştirilmesi amacıyla kullanılmaktadır. Özellikle burun dudak oluğu ile dudak kenarlarında oluşan çukurluklar ve dudak ile çene arasındaki oluklar bu maddelerin en sık kullanıldığı bölgelerdir. Kaş arasında zamanla oluşan oluklar ve alın bölgesinde de dolgu maddeleri kullanılabilmektedir.
Öncelikle geçici dolgu maddelerinin uygulanması için cerrahi bir müdahaleye gerek olmadığının bilinmesi gerekmektedir. Kısa sürede ve kolay bir şekilde uygulanıyor olması, yan etkilerinin neredeyse hiç olmaması geçici dolguların avantajları arasında sıralanabilir. Ancak en büyük avantajı etkinin beğenilmemesi durumunda derhal değiştirilebiliyor olmasıdır.
Botox ve dolgu uygulamaları ameliyat koşullarında yapılmamaktadır. Aynı zamanda hastalarda günlük yaşamı olumsuz etkileyecek düzeyde bir ağrı oluşmamaktadır. Ancak botox uygulamasına nazaran dolgu uygulamalarının biraz daha hissedilir bir ağrıya sebebiyet verdiğini söyleyebiliriz. Hastaların bu ağrıyı hissetmemeleri için uygulama öncesinde uyuşturucu kremler veya çeşitli enjeksiyonlar kullanılmaktadır.