Fonksiyonel burun ameliyatları
Günümüzde burun ameliyatları sadece burun görünümünü daha düzgün kılmak amacıyla değil, kişilerin burun tıkanıklığı yaşamaları, solunum güçlüğü çekmeleri gibi durumlarda devreye girerek yaşanan sorunların kalıcı olarak giderilmesini sağlar. Solunumda güçlük çekmek günlük yaşamı son derece olumsuz etkileyen unsurlardan biridir. Ancak burun ameliyatı ile giderilebilen ve cerrahi müdahalenin zorunlu olduğu durumlarda fonksiyonel burun ameliyatları yapılır. Böylece bireyler kalitesiz uyku, konuşmakta zorlanma gibi sıkıntılardan kurtulmuş olur.
Deviasyon (Nasal septum deviasyonu)
Burnun orta duvarında yer alan kıkırdak ve kemiklerin eğri olması durumunda hava delikleri tıkanır. Solunum güçlüğü çekilmesini de beraberinde getiren eğrilik, ancak cerrahi müdahale ile düzeltilebilmekte, bu durumda devreye deviasyon ameliyatları girmektedir. Eğrilik anlamına gelen deviasyon kelimesi yapılan cerrahi müdahaleyi tam olarak ifade etmez. Bu nedenle tıpta burun eğriliğinin düzeltildiği ameliyatlar Nasal Septum Deviasyonu olarak tanımlanır.
Burun eğriliğinin belirtileri nelerdir?
Septum deviasyonu yani burun kemiğinin ve kıkırdağının eğri olması burun tıkanıklığı ve baş ağrısı başta olmak üzere pek çok sıkıntıyı beraberinde getirmektedir. Horlama, yorgunluk, koku alma güçlüğü, burunda kuruluk hissi, kabuklanma veya kanama, ağız kokusu, geniz akıntısı ve burun şeklinde bozukluk en sık karşılaşılan şikayetler arasında yer alır.
Deviasyon ameliyatı hangi durumda zorunludur?
Halk arasında bir hayli yaygın olan septum deviasyonu her zaman cerrahi müdahale gerektirmez. Şayet burun orta duvarındaki eğrilik sağlık sorunlarını beraberinde getirmiyorsa ameliyat gerekmez. Ancak uyku sağlığından günlük yaşam kalitesine kadar bireyi pek çok açıdan rahatsız eden bir durum söz konusu olduğunda ameliyat zorunlu hale gelmiş demektir.
Deviasyon ameliyatı hakkında bilinmesi gerekenler nelerdir?
Maksimum 1 saat içerisinde tamamlanan deviasyon ameliyatı lokal veya genel anestezi altında yapılır. Ameliyat sonrasında hasta aynı gün taburcu edilir. Rino İstanbul tarafından gerçekleştirilen deviasyon ameliyatında tampon uygulaması yapılmadığı için hastanın rahatsızlığı minimuma indirgenir. Uygulanan Hiloterapi maskesi sayesinde ameliyat sonrası şişlik, morarma ve ağrı olmamaktadır. Cerrahi müdahaleden 3 gün sonra kontrole gelen hasta, ameliyatın 5 gün sonrasında günlük hayatına tam olarak dönebilir.
Fonksiyonel Endoskopik Sinüs Cerrahisi (FESS)
Kronik sinüzit rahatsızlığı yaşayanlar için köklü bir çözüm sunan fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi; sinüs kanallarının açılması amacı ile yapılan bir ameliyattır. FESS olarak da bilinen burun ameliyatı esnasında, endoskopik cihazlar yardımı ile hasta dokular temizlenir, sinüs kanallarındaki tıkanıklık giderilir. Hekimin tecrübe ve becerisinin son derece önemli olduğu bu cerrahi müdahalelerde kullandığımız sinoplasti enstrümanları ile daha güvenli ameliyatlar gerçekleştirebilir. Ameliyat sonrasında hasta bazı önlemler alarak temizlenen poliplerin yeniden oluşmasını önleyebilmektedir.
Radyofrekans ile burun etlerinin küçültülmesi (Alt Konka RF)
Burun etleri olarak adlandırılan alt konkalar burun içerisinde yer alan en önemli organlardan biridir. Solunan havayı nemlendiren, süzen ve salgıları ile burun sağlığını koruyan alt konkalar, bazı kişilerde büyük boyutlarda olabilir ve bu durum çeşitli sıkıntıları beraberinde getirebilir. Büyüklüğü spreyler veya ilaçlar ile kontrol altına alınamadığı durumlarda alt konkalara radyofrekans uygulamaları ile müdahale edilip, ağır cerrahi müdahalelere gerek kalmadan burun etleri küçültülebilir. Bu yöntem ile maksimum iki hafta içerisinde istenilen netice elde edilebiliyor olup, kişi operasyon sonrasında hemen günlük yaşamına geri dönebilir.
Konka Bülloza Cerrahisi
Burun içerisinde, orta kısımda yer alan orta konkaların olması gerekenden daha büyük olması çeşitli sıkıntılar yaşanmasına neden olur. Bireyleri rahatsız edecek düzeye gelebilen bu rahatsızlıklar genelde baş ağrısı, sinüzit atakları ve burun tıkanıklıklarıdır. Bu durumda devreye konka bülloza cerrahisi girmektedir. Bu yöntemde hava ile dolmuş olan kemik yapılarının sadece bir yaprağı endoskopik teknik kullanılarak çıkarılır ve solunum yolu açılmış olur. Müdahale sonrasında tüm şikayetlerinden kurtulan hasta, operasyon sonrasında günlük yaşamına hemen geri dönebilir.
Alt Konka Submukozal Rezeksiyonu
Burun etlerinin idealden daha büyük olması bazı bireylerde kemik iskelet yapısından kaynaklanabilir. Alt konka yani burun etlerinin iskelet yapısına bağlı olarak büyük olması durumunda radyofrekans tekniği uygulanamaz. Zira bu teknik her ne kadar çok daha kolay uygulanan bir metot olsa da maalesef söz konusu dokunun küçültülmesini sağlayamaz. Bu yüzden alt konkaların üzerini kaplamış olan mukozalar korunarak kemikteki kalınlığa müdahale edilir. Kemik inceltildiğinde sorun tamamen ortadan kalkabilir ve hasta tüm sıkıntılarından bir tek müdahale sonrasında kurtulabilir.
Balon Sinoplasti
Kronik bir hal almış olan sinüzitin cerrahi yöntem ile tedavi edilmesinde FESS adı verilen ameliyat tekniği kullanılır. Bu yöntem esnasında yardımcı olarak kullanılan balon sinoplasti, müdahalenin güvenliğini de kontrol altında tutar. Burnun içerisine şayet polip oluşmamış ise ve sadece sinüs kanallarının darlığı nedeniyle sıkıntı yaşanıyorsa balon sinoplasti tek başına kullanılabilir. Diğer durumlarda ise burun ameliyatlarında yardımcı yöntem olarak devreye girer.
Nasal Valv Cerrahisi
Burun içerisindeki boşluklara havanın girdiği bölge nasal valv olarak adlandırılır. Bu bölgenin dar olması tıpkı diğer istenmeyen durumlar gibi solunumu güçleştirebilir ve hastada ciddi sıkıntılara neden olabilir. Bu nedenle ameliyat öncesinde hekim, hastanın solunumda güçlük çekmesinin nedenini çok iyi araştırması gerekir. Şayet nasal valv darlığı nedeniyle hasta nefes almakta güçlük yaşıyosa, devreye nasal valv cerrahisi girmelidir. Bu yöntem tek başına uygulanabildiği gibi, diğer burun ameliyatlarında da yardımcı veya ek yöntem olarak kullanılabilir.